Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Medya Öyle bir geçer zaman ki yersen!

        Dizi şahane dizi. İşin bu kısmına söylenecek hiçbir şey yok. Zaten aldı başını gidiyor, bütün ekran efsanelerini birer birer koltuğundan ediyor. Haftalardır reyting listelerinin zirvesinde, üstelik de her iki kategoride Öyle Bir Geçer Zaman ki var... Ancak dizide sürekli tekrarlanan ve her duyduğumda kulağımı tırmalayan bir detay var, hep gözden kaçan. Dizinin gençleri her fırsatta birbirlerine ‘Yersen’ diyorlar. Diyemezler... O laf en iyi ihtimalle seksenli yılların jargonuydu. 60’lı yıllarda böyle bir ifade şekli mümkün değildi, yoktu. ‘Yersen’e karşı da, ‘Yemezler’ uyduruldu. Dizinin bir başka bölümünde senaristler ‘Çıktığım çocuk’ ifadesini kullandılar. ‘Çıkma’ meselesi de gençliği 80’li yıllara denk gelen, bizim dönemimize ait bir tarifti. 60’lı yıllarda kimse sevgilisinden, ‘Çıktığım çocuk’ ya da ‘Çıktığım kız’ diye bahsetmez, ya flört kelimesini kullanır ya da ‘Konuştuğum çocuk’ derdi. Olmuyor ama, biraz daha dikkat, biraz daha özen lazım değil mi?

        Acun’u gerçekten çok kıskandım

        Yok yok, işini, gücünü, ekrandaki başarısını, Türkiye’nin gönlünde yer eden neşesini, milyonları ekran karşısına kilitleyen enerjisini kıskanmıyorum. İşim eleştirmek benim; doğru iş yaptığında alkışlıyor, yanlış yaptığında da hatasının altını çizip tekrarlamamasına yardımcı olmaya çalışıyorum. Huzurunuza daha donanımlı, daha sağlam projelerle gelebilsin diye. Sizin ekran keyfinize bir nebze bile olsa bir tat, bir lezzet katabileyim diye.

        Yaptığı her projeye yüreğini koyarak ve öyle ya da böyle televizyonun en çok izlenen yapımlarına imza atan isim olarak kendisini gerçekten de o sektörde çalışan birçok kişinin imrendiği bir noktaya taşıdı Acun. Hele de şu sıralar ciddi reyting sıkıntısı çeken koskoca bir kanalı, deyim yerindeyse neredeyse sırtında taşıdı. Çıkarın Acun’un yarışmalarını, Show’un geriye kalan reytingidir bu sözümün kanıtı. Benim onu kıskanmamın sebebi ise bambaşka. Geçen günlerde gazetelerde Acun’la ilgili bir haber çıkmıştı.

        Önümüzdeki ayın üçünde Paris’te yapılacak bir film galasının ardından, Angelina Jolie’yle röportaj yapacaktı Acun. Angelina... Her erkeğin hayallerini süsleyen, gönlünde yer eden güzelle güzeli bir yıldız vardır mutlaka. Her kadın muhabbeti açıldığında ismi söylenir. Kim, kimi beğeniyorsa tekrarlanır, ihanet edilmez o manevi sevgiliye kolay kolay, adı hep dile gelir. İşte benimki de Angelina. Muhteşem fiziği, yüzünün güzelliği ya da seksapeli falan yüzünden de değil üstelik aramızda kurduğumuz ve maalesef onun hiçbir zaman öğrenemeyeceği bu tek taraflı, güçlü bağ. Ben onun gözlerindeki haytaya, yanında kim olursa olsun, isterseniz Brad Pitt olsun, onu bile sollayan o muazzam karizmaya vurgunum. Gözbebeklerindeki cesaret ışığına, hayata fırlattığı o cüretkâr bakışa tutkunum. Hani al bu kadını, dünyanın herhangi bir köşesine götür koy, yine aynı ilahi hava, yine aynı fırtına eser etrafta. İlgimin, kariyeriyle, oyunculuk yeteneğiyle falan da hiç alakası yok. Onun gözleriyle bakan kim olsaydı dünyaya, aynı şeyleri hisseder, aynı şeyleri söylerdim.

        Biri bana Angelina’yla röportaj yapacaksın deseydi, vallahi buradan Paris’e yalın ayak koşa koşa giderdim. Şimdi merakla dönüşünü bekliyorum Acun’un. Gelir gelmez hemen arayacağım. Gördüğü şeyi, her şeyi, çıplak gözle baktığı, dokunduğu o kadını anlattıracağım. Angelina hayranlarına buradan duyuruyorum, elbette bütün öğrendiklerimi ilk fırsatta sizlerle de paylaşacağım. Acun’u, yaptığı işlerin dışında insan olarak da çok severim. İtiraf ediyorum, bu defa, ilk defa onu gerçekten çok kıskanıyorum. Şu Brad var ya, hakikatten çok şanslı adam...

        BEHZAT Ç.’nin başını döndürdüler

        Erdal Beşikçioğlu, Ayça Varlıer, Canan Ergüder, Seda Bakan ve Var mısın Yok musun’la hayatımıza giren, Survivor’la gönlümüzü fetheden Hakan Hatipoğlu’nun rol aldığı Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi, Star’ın en iddialı projesi olarak başladı. Önce pazar akşamları saat 20.00’de ekrandaydı. Star, beklenen başarıyı sağlayınca ezeli rakipleri Ezel ve Arka Sokaklar’ın karşısına pazartesi gününe kaydırdı diziyi. Ancak olmadı, beş yıldır ekranda olan ve sadık bir izleyici kitlesine sahip olan Arka Sokaklar’ı da Ezel’i de geçemedi Behzat Ç. Kanal şimdi de diziyi salı akşamına kaydırdı. Yani Öyle Bir Geçer Zaman ki ve Aşk ve Ceza gibi iki çok güçlü rakibin karşısına. Ama korkarım bu son hamle, ciddi bir izleyici kitlesi olan dizinin sonunu hazırlayacak. Behzat Ç. yeni yayın gününde de pazar akşamları topladığı reytingleri mumla arayacak. Takipçilerinden de diziye yazık edildiğine dair mektuplar alıyorum. Umarım geç olmadan Star yönetimi bu hatanın farkına varır ve diziyi eski gününe alır. Behtaç Ç. sağlam bir yapım ve unutmayın her zaman taş yerinde ağırdır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ