Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nagehan Alçı Bu seçimin 'en'leri, öngörülerim, olası senaryolar…
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        23 yıllık meslek hayatımda birçok seçim takip ettim ama rekabetin böylesine tırmandığı, partilerin bu kadar açıkça pazarlığa ve alışverişe meylettiği, siyasetin adeta sadece onay isteme mercii haline geldiği bir dönem hatırlamıyorum.

        Bundan birkaç ay önce sevgili meslektaşım Adem Metan’a verdiğim röportajda “İstanbul tarihinin en heyecanlı seçimlerinden birine değil, en heyecanlı seçimine gidiyor” demiştim.

        Sandık yaklaştıkça bunun ne kadar doğru bir tespit olduğunu görüyorum.

        Mesele sadece İstanbul değil. İstanbul’daki yarış seçimin genel havasını hayli rekabetçi bir noktaya çekti.

        Bugün sonuçlar ve öngörülerim üzerine buraya bir not düşmek istiyorum.

        İstanbul’da anketlerin büyük bir kısmında öne çıkan iki aday arasındaki fark hata payı içine düşecek kadar az. Sandıkta kararsız ya da fikir belirtmemiş olan seçmen iki taraf lehine ya da aleyhine şaşırtabilir.

        Ancak sonuç ne olursa olsun AK Parti İstanbul seçimini İmamoğlu’nun istediği havaya sokarak kendi açısından yanlış yaptı.

        İmamoğlu başından beri muhatap olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı istiyordu.

        Bunu başardı.

        Polemikler üzerinden giden bir kampanya hedefliyordu.

        Bu da oldu.

        Sayın Kurum ‘Sadece İstanbul’ sloganı ile baştaki ‘proje anlatan’ pozisyonundan ‘siyasi tartışmalara giren’ pozisyonuna kaydı.

        Cumhurbaşkanı ve kabinenin Kurum’a destek vermesi de Sayın İmamoğlu’na bir kampanya malzemesi oldu.

        Elbette Tayyip Erdoğan gibi bir siyaset ustasının sahada olması önemli. Ama tüm bakanlarla bir aday lehine çok kalabalık bir görüntü oluşturulması o adayı halkın gözünde ‘arkası sağlam’ gibi gösterip yalnızlaştırabilir.

        Ekrem Bey üstenci bir dille başladı kampanyaya. Bence yanlış bir girişti. Rakibine ‘acemi aday’ demesi de kibirli bir tutumdu.

        Türkiye siyaset yorgunu. Son dönemde üst üste girdiğimiz seçimlerden, polemiklerden nefesi tükenmiş bir toplum var. Bu konjonktürde İmamoğlu’nun Kurum’u yıpratmak için kullandığı ‘acemi’ algısı kanaatimce seçmene sempatik gelebilirdi.

        Ama Ankara’nın toptan İstanbul kampanyasına müdahil olması bu algıyı engelledi. Onun yerine ‘korunan, kollanan’ aday haline geldi Kurum.

        Bu, bizim millette karşı tarafı koruma güdüsünü harekete geçirebilir.

        Tüm bunlarla birlikte İstanbul’la ilgili net bir sonuç öngöremediğimi yeniden not düşüyorum.

        Seçim sürecinin en başarılı 2 ismi

        Ankara’da Mansur Yavaş bu seçim döneminde en başarılı kampanyalardan birini yürüttü.

        Mal varlığını açıklama furyasını başlattı ve bundan rakibini zayıflatıp kendisi güçlenerek çıktı.

        Hiçbir polemiğe girmedi, sakin ve Ankara’da kalan bir strateji izledi.

        Rakibi Altınok malvarlığı tartışmasından yara alarak çıktı.

        İzmir’de AK Parti bu kez çok başarılı bir kampanya yaptı.

        Ben bu seçimin en başarılı iki isminin Mansur Yavaş ve Hamza Dağ olduğunu düşünüyorum. Kendileri açısından en doğru kampanyayı yürüttüler.

        İzmir’de yine sonuç değişmez ama aradaki farkın geçen seçime göre kapamasını bekliyorum.

        Türkiye’ye örnek olacak ilçe hangisi?

        Bu arada İzmir Konak ilçesini de özellikle tebrik ediyorum.

        Siyasetin genel havasının aksine Konak’ta seçime neredeyse tamamen kadınlar damga vurdu. 6 adayın 5’i kadın.

        CHP Nilüfer Cumalı Mutlu, AK Parti (Cumhur İ.) Ceyda Bölünmez Çankırı, İYİP Huriye Serter, DEM Faraşin Gümüş, TİP Gülhan Atış.

        Siyasette kadın görmenin çölde su görmek kadar zor olduğu Türkiye’de umarım Konak diğer ilçe ve özellikle büyükşehirlere örnek olur.

        Hangi iller ne durumda?

        Antalya ve Bursa’da heyecan yüksek.

        AK Parti (Cumhur İ.) adayı Hakan Tütüncü çekirdekten Antalyalı ve kutuplaşmaya karşı, Antalya’ya uyumlu bir kampanya yaptı. Bence etkili oldu.

        Muhittin Böcek CHP’de birçok tartışmaya rağmen aday yapıldı, bu kararın sonucunu pazar akşamı göreceğiz.

        Bursa’da mevcut başkan Alinur Aktaş’ın işi de kolay değil. İstanbul gibi öngörülmesi zor bir tablo var Bursa’da.

        Utanç verici tartışmaların yaşandığı Hatay

        Yazarken bile içimin acıdığı yer Hatay. Hataylı seçmene daha büyük ayıp yapılamazdı.

        Gökhan Zan’ın olduğu iddia edilen ses kayıtları bir rezalet. Bunun kadar ilginç ve rezalet olan başka bir şey de bu kayıtların bana ve birçok gazeteciye Lütfü Savaş’ın lehine paylaşımlar yapan yurt dışı numaralardan gönderilmesi.

        Mesela en son dün aynı numaradan göçmenleri şeytanlaştıran görüntülerin ardından Savaş’ın Hatay’daki göçmenlerle ilgili göçmen politikasını eleştiren konuşmalarının kolajının olduğu bir video geldi.

        Hatay’da CHP’nin zikzaklı tavrı, Lütfü Savaş’ın ısrarı ve böylesine yara almış bir şehirde yaşanan tartışmalar siyasi tarihe kötü bir sayfa olarak geçecek.

        CHP’deki tartışmalar sonucu nasıl etkiler?

        Bu seçim birçok açıdan bir laboratuvar görevi de görecek.

        Özellikle 3 parti açısından.

        Birinci parti CHP.

        Çok büyük çalkantılar yaşadı. Mayısta içinde bulunduğu ittifak hezimete uğradı. Büyük tartışmalar eşliğinde savrulmalara şahit olduk. Küskünler ordusu oluştu. Çok ciddi hatalar yaptı. Genel seçimlerde kendisini destekleyen DEM’de çalkantı yaşandı, destek kısmen çekildi.

        Tüm bunlar acaba CHP’nin oylarını nasıl etkileyecek?

        Ben tüm bunlara rağmen totalde büyük bir düşüş beklemiyorum. Türkiye’de siyasetin her iki taraf açısından kurtarıcısı olan kutuplaşma CHP’nin de imdadına yetişecek.

        İYİP ve YRP’nin ortak noktası

        Sonucunu merakla beklediğim diğer iki parti ise İYİ Parti ve Yeniden Refah.

        İkisi de mayıs seçimlerindeki ittifaklarından koptular ve kendilerini onların karşısında konumlandırdılar.

        İYİ Parti bunu adını koyarak çok daha açık yaptı. YRP ise son dönemeçte rakibini somutlaştırdı.

        İYİ Parti’de bir nebze oy azalışı bekliyorum ama söylendiği gibi bir erime olmayacak, başta Ordu, Nevşehir olmak üzere bazı şehirlerde yakaladığı ivme ile Türkiye genelinde büyük bir düşüş yaşamayacak.

        YRP’de ise söylenen büyük sıçrayış benim için sürpriz olur ama mayısa göre bir yükseliş bekliyorum. Fakat bu yükselişi YRP’nin vaatlerine değil emeklilerin şikayetlerine ve hayat pahalılığı ile enflasyonun yarattığı memnuniyetsizliğe bağlıyorum.